İÇERİk

21 EYLÜL/

CUMA

15:00

TANIŞMA RESEPSİYONU

Aralarında dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı 30’a yakın konuşmacının tamamıyla bir arada olacağınız, Didem Şenol tarafından hazırlanmış atıştırmalıklar eşliğinde bol sohbetli bir saat.

16:00

AÇILIŞ

Arzu Erdem

Istanbul95 programının akademik partnerlerinden ve ev sahibi Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Arzu Erdem Kent95 Yüksek Lisans Programını tanıtıyor.

16:15

NEDEN İSTANBUL95?

Yiğit Aksakoğlu

Erken çocukluk dönemi neden kent tasarımını ilgilendirmeli? Özellikle erken çocukluğa odaklanan Bernard van Leer Vakfı’nın Türkiye temsilcisi, şehre 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun boyu 95 cm’den bakmanın insan hayatı için önemini ve İstanbul95 programını anlatacak.

16:30

RİSK ALMADAN OYNANIR MI?

Vaka sunumları:

Tim Gill, Alexandra Lange

Açık oturum:

Elger Blitz, Avşar Gürpınar, Neslihan Öztürk

Moderator:

Selva Gürdoğan

Kentlerde oyun konusu, sanayileşmeyle birlikte tartışılmaya başlandı. 1800’lerin sonunda Jane Addams gibi kişiler bir yandan çocuk işçi yaşını 14’e yükseltmeye çalışırken bir yandan da şehirde çocukların oyun haklarını savunuyorlardı. Oyun hakkı, 1989’da Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları içerisinde yer aldığında 100 yıl geçmişti. Şehir içinde oyunun yeri ise hala tartışma konusu. Oyunun kamusal alanda risk olarak tanımlandığı günümüze gelinceye kadar neler olduğunu, konunun dünyaca ünlü uzmanlarının vaka sunumlarının ardından tasarımcılarla tartışacağız.

18:45

“KENT95” YAKLAŞIMI NASIL
YAYGINLAŞTIRILABİLİR?

Sunum:

Cecilia Vaca Jones

Yorum:

Fikret Toksöz

Bernard van Leer Vakfı, İstanbul95’in de içinde yer aldığı Kent95 programını 2017 yılında başlattı. Çocukluk ve erken çocukluk dönemi üzerine 50 yıldır yoğunlaşan vakıf, Kent95 programıyla dünyada hızla büyüyen kentli çocuk nüfusunun ihtiyaçlarının altını çizmek ve şehirler ile işbirlikleri yaparak iyi örnekleri yaygınlaştırmak peşinde. Vakfın çalışmalarını ve konuyla ilgili ufkunu, bizzat yöneticisinin ağzından dinleyeceğiz.

22 EYLÜL/

CUMARTESİ

13:00

95 CM’DEN ŞEHİR NASIL GÖRÜNÜYOR?

Vaka sunumları:

Jens Aerts, Elvanda Myshketa, Simon Battisti

Açık oturum:

Ardan Kockelkoren, Abhimanyu Prakash,
Gregers Tang Thomsen

Moderator:

Yiğit Aksakoğlu

Çocuk ve kent ilişkisi henüz yaygın olarak benimsenmiş olmasa da farklı birçok paydaş tarafından gündeme getiriliyor. Önemli bir saha deneyimi olan Tiran örneğinden bahsettikten sonra, bu konuda bilgi üretmeye çalışan ve tasarımcılara yönelik rehberler hazırlayan uzmanlarla tasarım ve deneyim üzerine rehber olacak konuları tartışacağız.

15:00

OYUN UZMANI ÇOCUKLAR NE DİYOR?

Vaka sunumları:

Sibel Çetingöz, Erdoğan Kahyaoğlu, Damon Rich, Jae Shin

Açık oturum:

Yasemin Çakırer Özservet, Tim Gill,
Cecilia Vaca Jones

Moderator:

Selva Gürdoğan

Oyun, çeşitliliği yüzünden aslında tanımı oldukça zor bir kelime. Aynı şekilde çocuk da her gün yeni bir şey öğrenen, bedeni, yapabildikleri günden güne değişen bir varlık olarak belki de tasarımcının karşılaşacağı en karmaşık ‘müşteri’... Tasarımı kendi kafasına göre algılayacağı, ‘kaydırağa tersten çıkacağı’ kesin. Çocukluk da her yeni çağda, yeni bir şey. Bu durumda çocukla ve ona bakım verenlerle konuşmadan çocuklar için bir şey yapılabilir mi? İstanbul’dan ve yurtdışından çocukların sözleriyle şekillenen bilgileri ve yorumları dinledikten sonra bu sonuçlar üzerine konuşmaya başlayacağız.

17:00

OYUN ALANI NEDEN BÜTÜN ŞEHİR OLMASIN?

Vaka sunumları:

Elger Blitz, Arzu Erturan

Açık oturum:

Bahar Aksel Enşici, Ayşe Coşkun Orlandi,
Alexandra Lange

Moderator:

Pedro Rivera

Her yaştan çocuğa, hatta büyüklere bile heyecan veren, insanın başarma duygusuna hitap eden tasarım harikası parklar için ne yapmalı? Peki bunun için yeterince kaynak yoksa boş mu vermeli? Oyuna mekan açmak bazen bir sokağı pazar günü trafiğe kapatmak kadar basit de olabilir... Oyunu şehrin bir parçası haline getirmenin tasarımsal inceliklerinin yanı sıra, buna ulaşmanın kolay ve doğal yolları neler olabilir? Oyuna yer açmak isteyen bir şehir, sadece programlayarak da bu işi çözebilir mi? Bir yanda en harika parkları tasarlayanlar diğer yanda sokak oyununa dair çalışanlarla beraber bunları konuşacağız.

19:00

DAHA YAŞANIR KENTLER İÇİN ÇOCUKLAR
BİR BAŞLANGIÇ MI?

Sunum:

Gil Penalosa

Yorum:

Cecilia Vaca Jones

Kentler için ‘yaşanabilirlik’ değerlendirmesi ilk olarak 1984’te ortaya atıldı ve aslında bir ekonomik gösterge olarak değerlendiriliyor. Oysa ‘yaşanabilirlik’ değerlendirmesini en küçüğünden en yaşlısına kentliler gözünden yapabilmeliyiz. İstanbul gibi 15 milyonluk bir megakentte çocuk nüfusu 4 milyona yakın ve bunun 1 milyondan fazlasını 0-4 yaş arası çocuklar oluşturuyor... Bu sunumda, dünyanın pek çok yerinden birçok anekdot ve bir başka megakent olan Bogota’nın şehir parklarının, çocukları önemsemekle başlayan hikayesini dinleyeceğiz.